Hazan Bülbülü Günümüz Türkçesiyle - Türk Edebiyatı Klasikleri 27 Hüseyin Rahmi nin tiyatro eseridir. Genç yaşta evlendirilen genç kızın dramını çok iyi yansıtmaktadır. Kadınların yaşadıkları dönemde ne kadar aciz ve savunmasız olduğunu çok iyi gösteriyor. Yaşlı bir koca, azgın damat ve dedikoducu hizmetçiler arasında kalan Şahende nin dramı
Şıpsevdi Günümüz Türkçesiyle Türk edebiyatının önemli eserlerinden biri. Moliere tarzı komedisi, dramı, batı ile muhafazakar sınıf arasında gidip gelen çelişkiler, komediler ve sosyal çelişkileri çok keyifli anlatıyor. Şık romanının acemilikleri yerine ustalık eserini görmekteyiz.
Şık yazarın ilk romanı. Ahmet Mithat efendi bin gazetesine yollanan bu roman için Ahmet Mithat efendi ilan vermiş ve yazarı gazetesine çağırmıştır. İlanda Hüseyin Rahmi nin yeteneğine vurgu yapar ve ileride çok büyük bir isim olacağını belirtir. Bunlara rağmen bu eseri acemilik dönemidir. Fakat üslubu ile ilgili bize ipuçları verir. Mizah yeteneğinin Moliere tarafı bize el sallar.
Efsuncu Baba Ciltli bu kitap okunması gereken Hüseyin Rahmi Gürpınar klasiğidir. Hurafelerle kafayı bozmuş Ebulfaz Enveri Efendi'nin gülünç hikâyesini ve sömürülme durumunu heyecan verici serüveni ile çok güzel veriyor. Pişman olmayacaksınız.
Mürebbiye eserin dili ve anlatımı muazzam. Hiç sıkılmadan kendini okutuyor. Hüseyin Rahmi Gürpınar, edebiyatımızın zirvesi konumunda olduğunu bu eseri bize ispatlamaktadır. Modern Molier olarak bu eserde karşımıza çıkıyor ve bu işi fazlasıyla hak ediyor. Mizah konusunda kalitesini gösteriyor. Uzun zamandır bu kadar gülmemiştim.
Kıtabın ismi, Süt Kardeşler filminden dolayı size tanıdık gelecektir. Ancak konu bakımından tamamıyla aynı değiller. Kitabın konusu çok daha sade ve akıcı.
Periler, cinler ve diğer tuhaf yaratıklar tarafından istila edilmiş bir konağı ve bu doğaüstü yaratıklarla garip bir şekilde yolu kesişen insanları anlatıyor. Tabii bunların gerçeğe dayandırılmasını da okudukça şaşkınlıkla keşfettim. Bana kalırsa cin musallatı değil de insanların hem cinlere, hem de diğer insanlara musallatı diye değiştirirsek yerinde olur.
Servet-i fünun'un bağımsız yazarlarından Gürpınar, kendisine mektup gönderen bir ninenin isteğini kırmayarak, aile sohbetlerinin enerjisini artıracak tanıdık tabirlerle yalın hâle getirilmiş, kısa ama birçok mesaj barındıran bir hikaye yaratmış.
Kalemine sağlık diyorum ve okumayı sevmeyenlere bile film tadındaki bu eseri gönül rahatlığıyla öneriyorum.