"Yetenekli, verimli, özgür yaradılışlar, daha otuz yaşlarında "zarar görene dek okumuşla", kibrit gibi olmuşlar artık; kıvılcım, _"düşünce" verebilmeleri için sürtülmeleri gerek."
"Bütün yanılgıları teker teker, hiç aceleye kapılmadan buz üstüne yerleştiriyorum; idealleri çürütmüyor, donduruyorum... Mesela, şurada "deha" donuyor; az ötede "ermiş" donuyor köşede; şu kalın bu sarkıtlarının altındaki "yiğit"; en nihayet "inanç" donuyor, "aldanış" dediğiniz o şey; "acıma" da az çok donuyor işte, -her tarafta donuyor "kendiliğinden şey"
Nietzsche bir decadent ama aynı zamanda decadent değil. Çelişki kafa karıştırıcı dursa da olayın çekirdeği de bu. Insan ne iyidir ne kötü, bunların ötesindedir. Bizler tarafından, bazı durumları karşılaması ve kolay sınıflandırılması için üretilmiş terimlerle değişmez bir etiketlenmeyi kabul etmiyor. Varoluşun getirdiği zorluklara katlanmak yerine, olumlu kılarak yaşama enerjisini korumak için hayatı sevmeye teşvik ediyor kendisini.
Fikir yoğunluğundan dolayı okuması çok kolay değildi ilk başta. Fakat Nietzsche'nin ideolojisini anlayıp sindirerek yavaşça okursanız hem farklı hem de özgün bir bakış açısı sunuyor okura.