Birisi şöyle söylemişti; "Eğer yanlış trene binersen ilk durakta inmeye bak. Ne kadar uzun süre kalırsan geri dönüşün maliyeti o kadar fazla olur." Ve konu aslında trenler değildi...
*Yanlış yolda olduğunuzu fark ettiğinizde hemen durup geri dönmek en doğrusudur. Bekledikçe geri dönüş daha zor ve pahalı olur.
"Hiçbir şey yardımcı olmuyor gibi göründüğünde gidip kayasını çekiçleyen bir taşçıya bakıyorum. Belki de yüzlerce kez icinde bir çatlak görünmeden . Yine de yüz birinci darbede ikiye bölünecek ve bunu yapanın son darbe olmadığını biliyorum. -ama daha önce olan herşey... "
Okuduğunuz her kitap size sadece yeni bir şey öğretmekle kalmaz, aynı zamanda eski fikirler hakkında farklı düşünme yolları da açar. Warren Buffett in dediği gibi "Bilgi böyle çalışır..."
Sevgi inançların, ırkların ve düşmanlıkların ötesinde bir olgudur.
**** Martın Luther King'in şöyle söyler; "Kuşlar gibi uçmayı balıklar gibi yüzmeyi öğrendik. Ancak çok basit bir şeyi unuttuk. Kardeşçe yaşamayı..."
Birbirimizi sevmek için aynı coğrafyada doğmuş olmamız gerekmez birbirimizin başarısını tüm insanlığa armağan etmemek için hiç bir sebep olamaz. Karşımızdaki insanı insan olduğu için sevmeliyiz.
Kitaptaki Ahmed'in yaşamı bu sözleri kanıtlamaktadır.
Varlığımızın derinliklerini kurcalayan, sizi güçlendiren kitaplar okuyun. Çözüm bulmanızı ve biraz daha iyi olmanızı sağlayan kitaplar okuyun. Istediğiniz insan olmak için biraz daha çabalamanızı ve dünyada birşeyler yapmanızı sağlayan kitaplar okuyun.
Bir avuç kişiye verilmesi gereken eğitimin genele uygulanması çok korkunç geliyor. Okulda verilen eğitimle dünyanın kuralları arasında bir uçurum olduğunu büyüdükçe daha iyi anladım. Okulda öğretilen ahlaki değerlere sıkı sıkıya bağlı kalan biri alay konusu olur. Antika diye isim takarlar. Işinde de alay konusu olur. Osamu Dazai
"Her çocuğun içinde sevgi ile doldurulmalıyı bekleyen bir duygu deposu vardır . Bir çocuk gerçekten sevildiğini hissederse, normal olarak gelişim gösterecektir. Fakat sevgi deposu boş olduğu zaman, çocuk yanlış davranışlarda bulunacaktır. Çocukların yaramazlıklarının çoğuna boş bir sevgi deposu özlemi yol açar."
İnsan olmak kitabında "Uzaklık ve yakınlık ölçülebilir şeyler değil. Bazen karşımda duran biri benden kilometrelerce uzakta olabilir.” diyor Engin Geçtan.. Peki çok uzakta olan kişilerin verdiği yakınlık hissi? İçimizi dolduran, mesafe tanımayan sıcacık hisleri.. Bunları nasıl açıklayacağız? 🌷
Ebeveynler olarak çocuklarımız için çalıştığımıza o kadar çok inanıyoruz ki, onlarla oynamaya ne vaktimiz ne enerjimiz kalıyor. Fıtratımızın dışında uzun süreli maruz kaldığımız uyaranlar ise işin cabası oluyor . Bu kez çocukların masum dünyasına girmekte ruhen zorluk yaşıyoruz. Çocuğa dair eğitim ve öğrenmeleri başkaları yapsın istiyor hatta dini eğitimi bile başkası versin istiyoruz. Pedagoglar, psikologlar yaşanan iletişim problemlerini çözsün, maharetlerini göstersinler istiyoruz. Çocukları kendimiz büyütmek yerine birilerinin sorumluluklarımızı almalarını ve işlerini tamda bizim istediğimiz ölçüde yapmalarını bekliyoruz.
Peki çağa %100 uyum sağladığımız bu sistem bizi nereye götürüyor dersiniz?
(Kızları kız gibi erkekleri erkek gibi yetiştirmek &Banu Yaşar )
Kızları kız gibi erkekleri erkek gibi yetiştirmek üzerine.
"Yaratıldığı gibi yaşama sorumluluğunu alabilen insan, imtihanını kolaylaştırır, kendine zulmetmez " diyor Banu Yaşar kitabında. Biz kadınlar hem evde hem dışarda her şeyi mükemmel yapabiliriz duygusunun gereksiz yükünü taşımak zorunda kaldık. Erkek sorumluluk almaktan kaçtığında, kadın eşinin yaratılışına uygun rolleri kendi üzerine almak zorunda kaldı, güvensizlik yaşadı. Kendi gücünü kazanmak için kadın olmaktan ve kadın gibi davranmaktan uzaklaşması gerektiğini düşündü. Ve bir kısırdöngü başladı..
*Kitap "Kızları kız gibi, erkekleri erkek gibi yetiştirmek" *Yazar Banu Yaşar *Zafer yayınları
"Her bir çocuğa karşı kesinlikle adil olmak isteyen ebeveynler, genellikle kendilerini bütün çocuklarına karşı öfkeli bulurlar." Hiçbir şey kararlı adillik kadar kendini yok edici değildir. .. ... Çocuklar aynı şekilde değil, tekil olarak sevilmek isterler .. 🤍
Kitap batı kültüründe ebeveyn ve çocuk arasındaki iletişim sorunlarını örneklendirerek okurun problemleri kafasında canlandırmasına ve kendi aile yapısı üzerinden değerlendirme yapmasına fırsat sunuyor. Malesef ki her ebeveyn kitabı aynı saydamlıkta değil .. kitapta beğendiğim bir diğer unsurda çok ince ve yerinde tespitler yapılmış olması. Gereksiz bilgiden ziyade gerçek anlamda bir ebeveyn için yol haritası olması amacıyla yapıldığını düşünüyorum.