Dut Ağacının Altında sadece dokunan tek bir hikâyeden ibaret değil, içinde farklı ruh hallerine, farklı karakterlere ve farklı duygulardan pek çok hikâye barındırıyor. Her biri, hayata dair derin anlamlar içeren, okuyucuyu kendi anılarıyla yüzleştiren, bazen hüzünlendiren, bazen de umut veren hikâyeler… İşte kitapta yer alan bazı hikayelerin başlıkları:
📖 Kitaptaki Hikâyelerden Bazıları: 🔹 Aydınlık – Bir yolculuğun içinde, iyilik ve karanlık kavramları üzerine derin bir sorgulama. İnsan, aydınlığını gerçekten görebilmek mi, yoksa onu hissetmek mi gerekiyor?
🔹 Talihsizlikler – İnsan görünümleri beklenen anların, küçük gibi görünen olayların bile nasıl büyük anlamlar taşıyabileceğine dair bir anlatı.
🔹 Balıklar ve Domuzlar – Hayatın İçindeki mücadeleler, hayvanlar ve doğa ile insanın kaderinin nasıl iç içe geçtiğini düşündürücü bir hikaye.
🔹 Odamdaki Kelebek – Küçük bir kelebek, bir insanın iç dünyasını bu kadar derinden nasıl yaşayabilir? Hayata, yalnızlığa ve umuda dokunaklı bir öykü.
🔹 Çiçekler ve Aynalar – Mezarlık, aynalar ve çiçekler… Geçmişle yüzleşmek, anıların sonsuz dertleşmeye kapılmak ve ölüme bile insan kayıt ki yazmaları hakkında derin bir hikaye.
🔹 Dut Ağacının Altında – Kitaba adını veren bu hikâyeyi, anıların ve geçmişin gölgesinde kalan derinliklerinde anladığımız kadarıyla, okurun yüreğine dokunan bir anlatı.
🔹 Suda Sarı Çiçek – Doğanın içinde, küçük bir detayın bile insana olağandışı şeyleri hatırlatabileceği, geçmişin insanının karşısına çıkabileceği etkileyici bir öykü.
🔹 Ay Işığında – Geceye ve zamana karşı verilen mücadele, dostluk ve hayatın beklenmedik anları üzerine yazılmış, sürükleyici bir hikaye.
🔹 Ufuk Çizgisi – Gökyüzü ve deniz birbirine karışırken, insanın içindeki duygular da derinleşiyor. Hasat zamanı ve hatıralarla dolu bir anlatı.
📖 Dut Ağacının Altında , onun hikâyesinde insandan bir olayı anlatan, içinden süzülüp gelen anıları yeniden hatırlatan, derinliğiyle ve şiirsel anlatımıyla ruha dokunan bir kitap. Eğer güçlü betimlemeler, derinlikli karakterler ve hayat içinden süzülen hikâyeleri seviyorsanız, bu kitabın tam boyutuna göre!
Güzellik bir ağaçtaki yapraklar gibi hani; nasıl yapraklardan kimi dökülür, kimi yeşerip yerini alır dökülenin, insanlar da öyledir, kimi ölür, kimileri doğar, yerini alır ölülerin.
İki gündür uygulamada sanırım bir sıkıntı var. Uygulama çok ağırlaşmış. Bir ileti veya alıntı paylaşıldığı vakit ve sayfalar arası geçişlerde aşırı kasıyor. Acaba bu sorun sadece ben de mi oluyor?
Kayıp Yıldızlar Atlası. Mahir Sular'ın kaleminden enfes bir bilimkurgu serisi. Her bölümü ayrı heyecan verici bir hikâye. Akıcı bir üslubu bizi sıkılmadan kitabın sonuna götürüyor. Bilimkurgu sevenler için kesinlikle okunması gereken bir kitap
Tek amacın elde ettiklerini korumaktır. işte biz insanları evrenin sahibi yapan şey budur. merhametsizliktir. merhametli olsak zaten kimse bizim kölemiz olmazdı kimse bize hizmet etmezdi biz de herkes gibi herhangi bir gezegende çiftçi olarak kalırdık
Başkalarının gözyaşıyla mutlu olmaya çalışanlar başkalarının emeklerini hayallerini çalıp bununla övünenler için kurulmuş bu düzenin içinde bizler onurumuzla ayakta kalacağız umutsuz değiliz ve olmayacağız
Zaten başımıza ne geldiyse aç gözlükten gelmedi mi sahip oldukları ile yetinmeyi başkalarının elindekilerine sahip olmak ve onları sefalet etmek için içleri cin ve nefretle dolanlar sayesinde bu halde değil miyiz zaten
Atan bir kalbimiz olduğun müddetçe bizden az yıldızlar kadar yer kaplıyoruz bu evrende bizde kayıp giden Bir Uzay taşı gibi varlığımızla camda katıyoruz akıp giden zamanda
Duyduğum kadarıyla ünlü filozof Napolyon, insanın asil kanının hiçbiri uzaylı ile karışmaması gerektiğini ve evrenin bu asil kanın bir damlası bile etmeyeceğini söylemiş
Büyük İskender, evrenin insanlar tarafından alınacağını kahinlerden öğrenmiş ve demiş ki" eğer elimde olsa şu yıldızların hepsini atımın yelesine asar özgürce kırlarda koşardım."
Büyük İskender o kadar merhametli bir insanmış ki kendisine karşı çıkanları öldürmek yerine onları diri diri gömermiş. Düşünebiliyor musunuz bunu? Yani insanın tek bir damla kanı dökülmesin diye onları toprağa gömüyormuş
Aynı yolun yolcuları, severek bitirdiğim güzel şiir kitaplardan biri oldu. Günlük hayatın güzelliklerini, doğanın eşsiz suretini ve dinimizin güzel yönlerini konu edinen birbirinden güzel şiirlerden oluşuyor. Özellikle çocuklar ve gençler okumalı. Değerlerimiz en güzel şekilde nakışlanmış. Şairin kalemine sağlık.