Ya depresyon aslında yas tutmanın bir biçimiyse, olması gerektiği gibi olmayan hayatlarımız için tutulan bir yas ise? Kaybetmekle birlikte hâlâ ihtiyaç duyduğumuz bağlar için tuttuğumuz bir tür yas ?
İnsanlar ne der diye kahrolası bir put vardır diyor şair.El âlem ne der? - O gün Ebu Talib'in ocağını batıran da buydu Allah Resulü(s.a.v.) ne kadar ısrar ettiyse de Ebu Talib bir türlü bu takıntıyı aşamadı.
Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan Rabbin adıyla başlayan adamlarız Anna. Büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan.
Örneğin, aldatılmaktan deli gibi korktukça hem Yaradan'ı gücendiriyor henüz olmamış bir şey için bana bahşettiği cana işkence ediyordum hem de altını kalınca çizdiğin kaderin olur misali ağzımla kötüyü davet ediyordum.
Acaba hayat nedir, bizim yaptığımız bir şey mi, bizim vasıtamızla yapılan bir şey midir? Acaba kader ve talih nedir? Bizimle biten bir şey mi, bizden evvel başlamış, bizimle süren, ve bizden sonra devam edecek bir şey midir?
Sana bir sır vereyim mi, ciddilik zamana aşırı değer verilmesinden kaynaklanır. Ben de bir vakit zamanın değerini gözümde fazla büyütmüştüm, yüz yıl yaşamak gibi bir isteğe yer vermiştim gönlümde. Yaşamda ise, biliyor musun, zaman diye bir şey aranmaz; sonsuzluk dediğimiz yalnızca bir an'dır, bir şakanın yer alacağı kadar uzun bir süre yani.
.. yaşam, kahraman rollerine ve benzeri şeylere yer veren bir kahramanlık destanı değil, insanların yiyip içmeler, kahve yudumlamalar, örgü örmeler, iskambil oynamalar ve radyo dinlemelerle yetinip hallerine şükrettikleri rahat bir orta sınıf evidir.
Zırıltı yerine gerçek müzik, eğlence yerine kıvanç, para yerine ruh, gelişigüzel etkinlikler yerine gerçek eylem, oyun yerine gerçek tutku arayan birine bu sevimli dünya yurt olamaz...
Gündüz sevişmek gece sevişmeye benzemiyordu; gün ışığında bir bedeni keşfetmenin çok daha cüretkâr, tuhaf bir biçimde çok daha hayvani bir yanı vardı.
Halkımız içinde bir zümre var ki yalnız "bilmediğini bilmez", bundan başka her şeyi bilmek iddiasındadır. Hekim değildir, lakin hekimleri küçümser, önüne gelene ilaç tavsiye eder. Evlenmesini asla bilmemiş, içi dışı çirkin bir karı almıştır; böyleyken her gence evlenme usulü öğretir. Birçok para harcayarak yaptırdığı ev ahıra benzer, mamafih Mimar Sinan'ı bile beğenmez..
Deniz kızlarına, şifacılara, UFO teorilerine inanıyorlarsabu onların da suçu.Cehalet, artık sadece içinde bulunduğumuz bir durum değildir; bu çağda cehalet bir seçimdir.
Bana bir iyilik yap da, gözlüğümü geri ver demiyorum, diyeceğim.Sen güçlüsün diye efendice davranmanı da rica etmiyorum, diyeceğim.Doğru olan doğrudur.Doğruyu yapman için sana bunu söylüyorum diyeceğim.
Birinden korkunca ondan nefret edersiniz ama boyuna da düşünüp durursunuz onu.Kendi kendinizi aldatırsınız; aslında kötü değildir dersiniz.Ama onu görünce, tıpkı nefes darlığına tutulmuş gibi olursunuz, soluk alamazsınız.