Çehov'un öykülerini yazdığı ikinci kitabı da birincisiyle aynı derecede akıcı ve keyif vericiydi. Hikayelerin konusu ise ağır ve romantizme kayıyordu. Elbette Tifüs hastalığıyla savaşmaya çalışan bir askerin öyküsü ise romantizmden çok uzaktı. Bu tür öykülerini şahsen daha fazla seviyorum yazarın. Rus edebiyatının romantizmi benim alışık olmadığım bir alan. Bu kitap için değil ama genel olarak sadakatsizlik, hastalıklı ruh hallerinden çıkamayan kadınlar ve zampara erkekler çevresinde dönüyor Rus romantizmi. Bizim yerli klasiklerimizde de bu konuya çok rastlanıyor ama en azından bizimkilerde ilgi çekici ve merak uyandırıcı sosyolojik konular da işleniyor. Diğer yandan bu edebiyatta bir boğuculuk var.