Gece yarısı, üç arkadaş - Cem, Eda ve Mert - ormanın derinliklerine doğru yola çıktılar. Şehir gürültüsünden kaçmak, doğanın sessizliğinde kaybolmak istiyorlardı. Ancak, ormanın karanlığına adım attıklarında, her şey değişti. Ağaçların gölgeleri, sanki onları izliyormuş gibi dans ediyordu. Bir süre sonra, yollarını kaybettiler.
Cem, “Biraz daha ilerleyelim, belki bir çıkış buluruz,” dedi. Eda, içindeki korkuyu bastırarak, “Bilmiyorum, Cem. Burası çok garip,” diye yanıtladı. Mert ise, “Korkmayın, sadece biraz daha yürüyelim,” diyerek arkadaşlarını cesaretlendirmeye çalıştı. Ancak ormanın derinliklerine indikçe, tuhaf olaylar baş göstermeye başladı.
Birden, ağaçların arasından bir ışık belirdi. Üç arkadaş, merakla ışığa doğru yöneldi. Ancak ışık, onlara yaklaşınca kayboldu. Eda, “Bunu gördünüz mü?” diye sordu, gözleri korkuyla parlıyordu. Cem, “Evet, ama bu sadece bir yanılsama olmalı,” dedi. O an, bir çığlık duyuldu. Mert, “Bu ses neydi?” diye sordu, ama cevap alamadı.
Korku içinde ilerlemeye devam ettiler. Her adımda, ormanın derinliklerinden gelen fısıldamalar duydular. “Bizi izliyorlar,” dedi Eda, gözleri korkuyla açılmıştı. Cem, “Hayır, bu sadece rüzgar,” diye yanıtladı ama kendi sesine bile inanmadı.
Bir süre sonra, bir ağacın dibinde bir şey buldular. Eski bir defterdi. Sayfalarını karıştırdıklarında, ormanın lanetli olduğuna dair yazılarla karşılaştılar. “Burada daha önce kaybolan insanlar var,” dedi Mert, sesi titreyerek. O an, ormanın derinliklerinden gelen bir uğultu, onları daha da korkuttu.
Birden, ayak sesleri duydular. Arkalarına döndüklerinde, karanlıkta beliren siluetleri gördüler. Gözleri boş, yüzleri solgun olan bu varlıklar, onlara doğru yaklaşıyordu. Üç arkadaş, kaçmaya çalıştı ama ormanın labirentinde kaybolmuşlardı.
Sonunda, ne yazık ki, o gece ormanda hayatlarını kaybettiler. Arkalarında sadece bir defter ve çözülmemiş bir sır bıraktılar. O günden sonra, orman, kaybolanların hikayeleriyle dolup taştı. Herkes, o gece ormanda ne olduğunu merak etti ama asla öğrenemediler. Ormanın karanlığı, sırlarını saklamaya devam etti.
Yorumunuz için teşekkür ederim düşünceleriniz benim için önemli bu tür kitapları yeni yazdığım için hatalar sorunlar olabilir bu yüzden çok kısa sürede fazla devam ettiremedim
Anlatım dili sade ve çok akıcı. Neden bu kadar kısa sürdü ve hemen sonuca varıldı onu anlayamadım. Daha yazılacak çok şey varmış gibi.. Mesela ilk paragrafta ağaçların gölgelerinden, ormanın çıkardığı sesten ve oradaki gizemden bahsedilmeli uzayıp gitmeliydi.