Atatürk'ün yaptığı en mühim iş, uyuyan bir milleti o derin uykudan uyandırmayı başarmasıdır. Atatürk, bir yeniden doğuş mucizesi yaratmıştır. Sadece bir politik lider, muzaffer bir kumandan ya da iyi bir reformcu veya bilim insanı değil aynı zamanda gerçek bir kahramandır. Bir düşünsene, Adana'da Fransızlar, Antep'te İngilizler,Antalya'da İtalyanlar, Ege'de Yunanlar... Yedi düvel Anadolu'ya toplanmış, bugün ikamet ettiğimiz bütün toprakları parça parça paylaşıyorlar.Ülke fiilen işgal edilmiş durumda. Ordu dağıtılmış, halkın elindeki şahsi silahlara kadar ülkedeki tüm silahlara el konulmuş. Osmanlı Deyleti tam olarak teslim olmuş. Böyle bir ortamda birisi çıkıp diyor ki:
En meşkül durumda bile kendimizden taviz vermemeyi,doğrularımızın arkasında cesurca durabilmeyi başarabiliyorsak,kişiliğimiz dünyaya baskın gelmeye başlamış ve sınırları aşabilmişiz demektir.
Dargınlık ancak tülbent kuruyana kadar. Bu sözün hayatımda oldukça önemli bir yeri vardır.İki insanın arasındaki küslüğün,en fazla ıslak bir tülbent kuruyana kadar sürebileceği gerçeği..