"Elde ettiği güç ile insanlığın üzerine çıkan biri, insanlığa özgü zayıflıkların üzerinde olmalıdır, yoksa bu güç fazlalığı onu diğer insanların, hatta bu güce sahip olmadan önceki kendisinin bile altına indirir... "Özgürlüğün, insanın canının istediğini yapması demek olduğuna hiçbir zaman inanmadım. Özgürlük daha çok yapmak istemediğiniz yapmamaktır... "Yalan söylemenin, açıklanması gereken bir gerçeğin saklanması olduğunu bir felsefe kitabında okuduğumu anımsıyorum. Bu tanıma göre, söylenmesi zorunlu olmayan bir gerçeğin söylenmemesi yalan sayılmaz; ama, birinin gerçeği söylememekle kalmayıp tam tersini söylemesi yalan söylemek sayılır mı sayılmaz mı? Tanıma göre, o kişinin yalan söylediği söylenemez. Çünkü, borçlu olmadığı birine sahte para veren kişi, hiç kuşkusuz onu aldatmaktadır. Ama onu soymamaktadır..." Anı, deneme, roman, öykü, düzyazı, şiir ya da daha önce bilinen herhangi bir türe kolayca sokulmayan, kısalığına karşın Fransız yazısının en güzel metinlerinden biri kabul edilen, "İtiraflar`ın devamı niteliğindeki "Yalnız Gezerin Düşleri", aslında "İtiraflar"dan çok farklıdır. Kültür ve yazını çok derinden etkilememiş, yorgun, bezgin, umutsuz bir filozofun yaşamının bir muhasebesi, bir içe bakışın, bir iç hesaplaşmanın metnidir. Düşünmekten korkmayan ve zaman zaman durup "ben kimim?" diyebilenlerin okumak isteyeceği türden bir metindir.