Ziya Gökalp’in Türkçülüğün Esasları adlı eseri XX. yüzyılın başlarında Türkiye’nin ve Türklerin kurtuluşu için ortaya atılmış en tutarlı ve hayata geçirilmesi en uygun kurtuluş reçetesidir. Aynı dönemde ortaya atılan İslamcılık, Osmanlıcılık ve Batıcılık gibi düşünce akımlarının uygulanabilmesi devrin şartları içinde mümkün değildir. Devleti ile duyusal bağlarını koparmış ümmet düşüncesi yanında geçerliliğini kaybetmiş Osmanlıcılık akımı ve nasıl bir sonuç vereceği bilinmeyen Batıcılık akımları birer birer ortadan çekildi. Türklerin kendi kaynaklarına, gelenek ve göreneklerine kısaca kendi kültürlerine dönerek yeni bir hayat projesini uygulamanın ana hatlarını içeren bu eser, Türk kültür hayatında şimdiye kadar bir “teklif” getiren ilk çalışma olma özelliği taşımaktadır.