İnsanlar; yaşadığı coğrafyaya ait önemli gördükleri kişileri, nesneleri ve mekânları kutsallaştırırlar ve sırrını çözemedikleri konuları çeşitli biçimlerde yorumlarlar. Bunlara, yaşanmış bazı olayları da katıp nesilden nesile aktarırlar. Kutsallaştırma, yorumlama ve aktarmaların pek çoğu sözlü olarak yayılır. Bu, sonuçta bir sözlü kültür oluşturur.
Sözlü kültürün en önemlilerinden biri de efsanelerdir. Efsaneler, insan ile insanı, insan ile coğrafyayı, insan ile diğer varlıkları, insan ile maneviyatı bir birine gönül bağı ile bağlayan unsurlardır.
Yaklaşık yirmi beş yıldır sürdürdüğümüz çalışmalarla Türkiye’nin büyük bir bölümünde yaptığımız alan araştırmalarında dil, tarih ve kültür konularında elde edilen malzemeleri arşivlemekteyiz. Arşivlediğimiz konulardan bir tanesi de efsanelerdir.
Efsane kültürü bakımından Türk dünyasının çok zengin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Türk dünyasının güzel ve önemli bir parçası olan Türkiye de doğal olarak aynı özellikleri taşımaktadır. Adeta her ağaç, her kuş, her böcek, her hayvan, her taş, her büyük şahsiyetin bir efsanesi bulunmaktadır.
Bu çalışmada 793 adet efsane bulunmaktadır ve bu alanda yapılan en büyük çalışmalardan birisidir. Efsanelerin her biri orijinaldir ve Türk mitolojisi açısından ayrı bir önem taşımaktadır.