Paul Lafargue (1842-1911): Fransız Marksist, iktisatçı, gazeteci, yazar. Tıp öğrenimi gördü, Londra’da Marx ve Engels ile tanıştı, Birinci Enternasyonal’e katıldı. 1868’de Karl Marx’ın kızı Laura ile evlendi. Paris Komünü’nde faal bir rol aldı. Jules Guesde ile birlikte temellerini attığı Fransız İşçi Partisi’nin en etkili liderlerinden biri oldu. Keskin, yer yer ironik bir dille kaleme aldığı Tembellik Hakkı, ilk kez 1880 yılında haftalık Égalité dergisinde tefrika edildi, 1883 yılındaysa cezaevindeyken eklediği birkaç notla birlikte tekrar yayımlandı. Lafargue Tembellik Hakkı’nda sadece kapitalizmi değil çalışma dogmasıyla baştan çıkarıldığını söylediği proleteryayı da sertçe eleştirir. Zorunlu çalışmayı kapitalist toplumda her tür entelektüel soysuzlaşmanın, organik bozulmanın sebebi sayar. Lenin’in Marksizm’in en yetenekli ideologlarından biri olarak andığı Lafargue, yaşlılığın zihin ve bedende yol açacağı yıkıma katlanmamak için 1911 yılında eşi Laura Marx ile birlikte intihar ederek yaşamına son verdi.
Yazar, insanların fazla çalıştığı için yorgunluk, yeterince dinlenememek ve hayattan keyif alamadıkları için yaratıcılıklarını ve zekalarını körelttiklerini öne süren bir iddiayı savunmuş. Ütopya kitabındaki üretkenliğe tamamen zıt bir düşünce okuyacaksınız.
Tembellik fikrine gelirsek ben de tembel insanlardan biriyim. Ancak tembelliği bu kitap kadar övmezdim. Bu kitabın da agresif bir dilde yazılmasını dönemin şartlarına, proletarya sınıfının sömürülmesine tepki olarak görüyorum.
Tam da kitabın seslendiği kitleye özel kısa ve öz yazılmış. Sıkılmaya fırsat bulamadan bitirebilirsiniz.
"Makinenin insanlığın kurtarıcısı olduğunu, insanı sordidae artes'ten ve ücretli işten kurtaracak, ona boş vakit ve özgürlük verecek Tanrı olduğunu hâlâ anlamıyorlar."