Sinança için sosyalist bir kadının, Şirin Cemgil’in hikayesi denebilir. Bir anlamda, 1970’lerden bu yana Türkiye’de yaşanan mücadele süreçleri düşünüldüğünde, sayısız devrimci-sosyalist kadının duygularının, dirençlerinin ifade bulmuş hali.
Bu romansı kitap, kısa süren bir *dün* ile uzun süren bir *bugün* arasında gidip gelen mektuplaşmalardan oluşuyor. Sancılı, gerilimli, sevinçli. Hasret ve yalnızlık da var kaçınılmaz olarak.
Anlatılanlar, Türkiye sosyalist siyasi tarihinin bir parçası.
Şirin bu kitabın adını *Bitmemiş Yazılar* koymuştu ölümünden önce. Kaleme alacağı pek çok şeyi yazamadı ama bu kitap onun sevgisinin ve hayatının en yalın özeti.
Sinança, hem bitirilememiş bir aşk mektubu, hem bir otobiyografi, hem de siyasi bir anlatı olarak okunabilir. Şirin’in cümleleri hafızaları tazeleyecek.