Hersekli Arif Hikmet Bey, XIX. asrın yetiştirdiği olağandışı isimlerden biridir. Şairdir; şiirin nesir halinde de yazılabileceğini düşünür. Hukukçudur; iktidar eliyle yapılan haksızlıklara tahammül edemez. Modern entellektüelin doğuş sancılarını yaşar ve kendini isyankar Jön Türklere yakın hisseder. Bir mutasavvıf değildir ama, yeni Türk felsefesinin tasavvuftan doğması gerektiğini farketmiştir. Onun yazdıklarını okumak, değişen sanat anlayışının ve zevkın, Garb’a açılan tefekkürün ve aydının anlaşılmasında önemli kapılar aralayacaktır.