Her sanat dalı disiplin, odaklanma ve sabır gerektirir. Sanatta ustalaşma, bir çocuğun yeni yu?ru?meye başladığı evredeki gibi du?şe kalka ama denemekten vazgeçmemekle elde edilir. Sevmek de içinde sevme ve sevilme eylemini birlikte muhafaza eden bir sanattır. Hatta diğer sanat dallarından daha fazla içgöru?ye ve anlayışa sahip olmaya ihtiyaç duyar. Bir ustası, bir kılavuzu yoktur; kişinin salt kendisi için ve tek başına edinebileceği bireysel bir deneyimdir.Sevme Sanatı, bu sanatın nasıl ve hangi araçlarla icra edileceğinin anlatıldığı bir reçete ya da sevginin ne olduğu konusunda binlercesi bulunan bir kişisel gelişim kitabı değildir. Bunun çok ötesinde, artık bir klasik sayılan, hemen hemen tu?m du?nya dillerine çevrilen, yayımlandığı u?lkelerde milyonlarca satan bu kitap, insanlığın geleceği için hu?manist bir yaklaşım, sevme hakkında kusursuz bir felsefi manifestodur. Sevme Sanatı, “sevmek” eyleminin ana hatlarını belirleyen ve bunu felsefe ve psikoloji temelinde ele alan, incitmeyen, eleştirmeyen, dili ve içeriği asla eskimeyen bir kitap.“Psikoloji alanındaki en önemli çalışmalardan biri.” —The New York Times
Babayla olan ilişki oldukça farklıdır. Ana içinden çıktığımız yuva, doğa, toprak, okyanustur. Baba bu doğal yuvada hiçbir şeyi temsil etmez. Çocukla yaşamının ilk yıllarında şöyle bir ilişkisi olmuştur, o ilk dönemlerde çocuk İçin onun taşıdığı önemin, anneninkiyle karşılaştırılması mümkün değildir. Ama baba doğal dünyayı temsil etmiyorsa da, insan varlığının diğer kutbunun düşünceler dünyasının, insan yapısı şeylerin, kural ve emirlerin, disiplinin, gezme ve maceranın temsilcisidir.
Maddeler dünyasında vermek, zengin olmak anlamına gelmektedir.Çok şeyi olan değil, çok veren zengindir.Bir şeyi yitirmekten korkan istifçi , e kadar çok şeyi olursa olsun ruhbilim dilinde yoksul ve yoksun bir kişidir.