Tembellik Hakkı`nın da yazarı olan Lafargue’ın alaycı bir üslupla, ibadet kitaplarında rastlanacak türden ifadelere başvurarak kaleme almış olduğu bu kitapçık, burjuva değerlerine dönük keskin bir hiciv yazısıdır. Sermaye Dini, yazarın kapitalizmin kültürel ve ahlaki fetişlerini tiye alma hususunda ne denli başarılı olduğunu kanıtlar niteliktedir.
*Günümüz ihtiyaçlarına cevap verebilecek tek din Sermaye’dir, diye şiddetli bir çıkışta bulundu büyük İngiliz istatistikçi Giffen. Sermaye, her yerde var olan gerçek tanrıdır; o kendini her formda gösterir. Parıldayan altında ve pis kokulu tozda, koyun sürüsünde ve bir ambar dolusu kahvede, kutsal İncil yığınlarında ve pornografik gravürlerde, büyük İngiliz prezervatiflerini üreten devasa makinelerdedir o. Sermaye, tüm dünyanın tanıdığı, gördüğü, dokunduğu, hissettiği ve tattığı yegâne tanrıdır. O hepimizin hislerinde yaşar, ateisti olmayan tek tanrıdır. Salomon heveslenerek ona taptı, Schopenhauer yaşadığı hayal kırıklığına rağmen onun sarhoş edici büyüselliğini fark etti, şuursuz filozof Hartmann onun bilinçli inananlarından oldu. Diğer dinler onu küçümsediler ama insanın kalbinin derinliklerinde Sermaye’ye iman hüküm sürmektedir. Bleichrœder, Rothschild, Vanderbilt, Altın Kardeşliğinin tüm Hıristiyan ve Yahudi mensupları dövünüp, bağırıp çağırdılar:
-Giffen haklıdır. Sermaye tanrıdır, yaşayan tek tanrı!*