Şecere-i Türk, adından da belli olduğu üzere “Türkün soy kütüğü” anlamına gelmektedir. Türk tarihi, Türk dili, Türk kültürü açısından son derece önemli bir kaynaktır. Ayrıca Türklere komşu olan milletler için de önemli bir eserdir. Şecere-i Türk, XV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Harezm’de hüküm süren Yadigaroğlu Şiban/Özbek hanlarının tarihini ve şeceresini belirlemek ve sonraki nesillere ulaştırmak amacı ile kaleme alınmıştır. Nitekim 1666 yılına kadar olan dönemin tarihi hiç şüphesiz bu eserdir. Eser, H.1074/M.1664 yılına kadar Harezmli Arap Muhammed Han oğlu Hive Hanı Ebülgazi Bahadır Han tarafından kaleme alınmıştır. Ebülgazi Bahadır Han’ın 1664’te ölmesi üzerine yazılışı yarım kalmıştır. Daha sonra eseri oğlu Enuş Muhammed Bahadır Han 1666 yılında tamamlamıştır. Şecere-i Türk, yaklaşık 350 yıl önce yani son zamanlarda kaleme alınmış olsa da Türk tarihinin temel kaynaklarının arasında sayılmaktadır. Prof. Dr. Necati Demir, Şecere-i Türk’ün bilinen bütün yazma nüshalarının kopyasını elde etmiş ve hepsini ayrı ayrı incelemiştir. Almanya Göttingen Üniversitesi Kütüphanesi 8° Cod. Ms. Turc 46’da kayıtlı olan nüsha muhtemelen Ebülgazi Bahadır Han’ın kendi el yazması ya da asıl nüshadan istinsah edilmiş mükemmel bir nüsha olduğu için bu yazma Çağatay Türkçesinden Latin Asıllı Türk (çeviriyazı) alfabesine aktarılmıştır. Ayrıca çalışmanın girişinde Ebulgazi Bahadır Han ve eserleri hakkında bilgi verilmiş, nüshanın tıpkıbasımı ise son kısma ilave edilmiştir.