Bunu diyenleri mahcup etmemek adına, yazı yazmayı öğrendiğim günden beri şiir yazarım ben.
Çocuklarıma şiir-masallar yazdım. Arkadaşlarım yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş yaşlarına, babam seksen yaşına basarken, onlar için kutlama şiirleri yazdım; eğlenceli yolculuklarımızın, keyifli günlerimizin anılarını, hatta en hüzünlü anlarımın duygularını bile düzyazıyla değil, şiir formunda ifade ettim. Bennu Gerede, 2008`de Teslimiyet sergisinin resimlerine resim altı yazmamı istediğinde, elimden yine bir şiir çıkmıştı.
Şiirlerimin arasında sadece babam için 1983 yılında yazdıklarım, bir Babalar Günü vesilesiyle yazıldıktan on dokuz yıl sonra bulu¬şabildi okurla. Diğerleri hep saklı kaldılar.
Yayıncım öykülerimi tek bir kitapta toplamaya karar verdiğinde, şiirlerimi de kitap haline getirmeyi önerdi. Yıllardır defter sayfala¬rında bekleyen satırların okurla buluşmasına önce İtiraz ettim ama şiirler benimle aynı fikirde değildi; fısıldaşmaya başladılar araların¬da. Nefes almak, ete kemiğe bürünmek, hayata katılmak istediler... Sonuçta onlara boyun eğdim.
Elinizdeki kitapta saklı şiirlerden birkaçı, müziğini bekleyen satır¬lardan ise sadece biri var... müziğine kavuşmuş olanı.