Neydi ev sahiden Yeri geldiğinde tren kompartımanlarını, gemi kameralarını, sokak banklarını, kaplumbağaların kabuklarını, ihtiyarların hatıralarını, çocukların umutlarını yuva yapan neydi Sığındığımız yer miydi yuva Gittiğimiz mi, terk ettiğimiz mi,döndüğümüz mü yoksa
Mihengimi bıraktım seninle tanyerine Bütün günahlarımı alıp götürdü rüzgâr Hangi dünyaya baksam orada gözlerin var Sensizlik, bir denizde gömülmek en derine Sonsuz armağanısın ruhuma, kaderimin Kimse bilmez sen kimsin, bu soylu destan kimin
Kadınlar yirmili yaşlarına gelmeden önce bin kez ölmüşlerdir. Şu ya da bu yöne gitmişler ve engellenmişlerdir. Engellenmiş umutları ve düşleri de vardır. Aksini söyleyen hala uykudadır.
Okuduklarım arasında Titanik'i kendi kurgusuyla entegre ederek yazan ikinci kişi. Maalouf da benzer bir şekilde Titanik'i hikayesine eklemişti ancak Cussler'ın sunumu öyle muntazam ki, görkemli gemi çıkarılırken(!) kitabın asıl olay örgüsünü unuttuğumu hatırlıyorum heyecandan. Bugün geminin hayaletini dipten çıkarsalar rahatlıkla ufak bir kalp krizi geçirebilirdim.
Erkek kardeşinin intiharından sonra hapisten çıkıp evine dönen bir adamı anlatıyor. Kardeşinin intihar etmiş olmasından kuşku duyuyor fakat bunu araştırmıyor. O, sevgilisiyle zaman geçirirken kardeşinin katilleri bu kez onların peşine düşüyor.
Bu kitaba yarıda bıraktıktan sonra üç sene okuyamadım. Üç sene içinde elime hangi kitabı alırsam alayım aklım hep bundaydı. Nihayet okuduktan sonra aslında vasat sayılabilecek bir kurguyu merak etmişim senelerce. Çok akıcı olduğunu da söyleyemeyeceğim. Bu tarz durağan ve karamsar havası olan kitapları seviyorsanız beğeneceğinizi düşünüyorum.
"Adam olmuşlar mıydı? En azından büyümüşlerdi işte! Dışarıdan bakıldığında adama benziyorlardı. Belki de erken yaşta kendi başına kararlar almak durumunda kalmış yetişkin adam kalıbındaki çocuklardı onlar."
"Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü; bilgelik çağıydı, ahmaklık çağıydı; inanç devriydi, inançsızlık devriydi; aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi; umudun baharıydı, umutsuzluğun kışıydı; önümüzde her şey vardı, önümüzde hiçbir şey yoktu; hepimiz doğrudan cennete ya da hep birlikte doğruca diğer yola gidiyorduk.... Kısacası devir o kadar şimdiki devre benziyordu ki, devrin en çok ses çıkaran yetkililerinden bazıları, "iyi" ve "kötü" sıfatlarının karşılaştırılmasının yalnızca üstünlük açısından yapılmasında direniyorlardı."
"Aynı çekiçlerin altında bir kere daha dövülerek şekli bozulan insanlık, kendini yine eski işkence görmüş haline geri döndürecektir. Yine aynı aç gözlülük ve zulüm tohumlarını ekin toprağa ve yine aynı meyveleri toplayın."
Intikam, doğa ve insan temalı oldukça akıcı bir kitaptı. Bugün ara vermeden bitirdim. Giriş kısmında bir on sayfa kadar Zaman Makinesi'ndeki aynı itici ve konunun içine çekmeyen anlatımla karşılaştım. Bir önceki kitaptan önce bunu yarıda bırakmıştım ilk sayfalar yüzünden. Fakat sabır gösterilmesine değecek bir kitaptı.
Bambaşka dünyaların ve karakterlerin bir araya gelmesi, onları birbirlerine bağlayan unsurlar, hepsi çok ilgi çekici ve okumaya değerdi. Okurken gözümün önünde canlanıyordu her sahne.
Jack London'ın kitaplarında elimi hangi hikayeye atsam insanların kötülük potansiyelinin sonsuzluğuna denk geliyorum.
Bu kitaptaki üç hikayede de farklı koşullarda aynı çıkar ve açgözlülükle karşılaşıyorsunuz. Bu tür hikayeleri uzaktan, sizinle alakası yokmuş gibi okuyup ayıplamak sahte bir tepki olurdu bana kalırsa. O yüzden her hikayede, her insanın işine geldiğinde 'doğruyu' yaptığını çok net görüyorsunuz.
Holly Gibson karakterini ilk kez bu kitapta görüyoruz sanırım. Ben daha önce okudğum iki ya da üç kitapta daha karşılaşmıştım. Bu kitaptaki Holly ile diğerleri biraz farklıydı. Bu kitap, Holly'nin karakterini ham haliyle sunmuş. Hayatına giren insanlar ve deneyimleri tarafından işlenmemiş. Karakteri kurgu boyunca büyük bir değişim geçiriyor. Ancak bu, alışık olduğumuz dizi ve kitaplardaki gibi başkasının zorlaması ile gerçekleşmiyor.
Kısaca tavsiye ettiğim bir kitap. Katilin bakış açısından da yazılmış olmasının hoşunuza gideceğine inanıyorum.