İnsanlığın trajedisi, onu güçlü kıldığını sandığı vasıtaların (bilim, teknoloji vb.) aynı zamanda onun kuyusunu kazması, onun güçsüzlüğünün sebebi de olmasıdır.
Kristof Kolomb' un adamlarının nice yerliyi suçiçeği mikrobu bulaşmış battaniyeleri bile isteye -biyolojik savaşın ilk örneği!- öldürdüğünü, yerli bebeklerini köpeklerine yem yaptıklarını, İncil-barut-alkol sacayakları üzerinde zalim bir sömürgeciliğin boy verdiğini bugün biliyoruz.
Ölümün inkârı, giderek hayatın inkârına dönüşmekte; varoluşsal nevroz, insan ruhunu yurt Gaye yokluğu, modern tecrübeyle birlikte bir gulyabani gibi insanın yolunu kesmekte, hayat anlık hazların doyurulduğu bir ritüeller dizisi olarak algılanmaktadır.
Goethe Genç Werther'in Acıları'nı yayınladıktan bir süre sonra, Almanya'nın değişik bölgelerinde gençler arasında görülen intihar salgını, intiharın iletişim araçlarıyla yaygınlaşabileceğinin ilk örneklerinden biriydi. Antik Isparta'da bin yıllar öncesinde görülen ve kadınlar arasında hızla yayılan bir intihar salgınının önü ise, ilginç bir önlemle alınmıştı: Devrin idarecileri intihar ederek ölen kadınların bedenlerinin şehrin meydanında çırılçıplak teşhir edileceğini ilan ettikten kısa bir süre sonra, salgın bıçakla kesilmiş gibi bitivermişti.
Bugün kitle iletişim araçlarıyla intiharın özendirilmesi, Goethe'nin ünlü eserine atıfla, Werther Etkisi olarak isimlendirilmektedir.