Emile Zola, yirmi kitaplık Rougon-Macquart dizisinin dördüncü romanı olan Plassans Papazı’nda işlediği ruhban sınıfı eleştirisini, hemen ardından gelen Rahip Mouret’nin Günahı romanında daha da derinleştirir. Zola’nın sorgulayan keskin kalemi bu romanda kilisenin ötesine geçerek doğrudan dini konu alır.Plassans Papazı’nın yan karakterlerinden biri olan manastır öğrencisi, içine kapanık, duygulu çocuk Serge Mouret, Rahip Mouret’nin Günahı’nın başkişisi olarak karşımıza çıkar. Tamamen tanrıya ve ibadete adanmış bir yaşam süren Rahip Mouret, doğanın bağrında ağaçlarla, çiçeklerle, böceklerle, taşlarla arkadaşlık ederek yaşayan bir genç kızla, Albine’le karşılaştığında aşk ve inanç, doğa ve din arasında büyük bir çatışmaya sürüklenir. Kilisenin ciddi ve soğuk görünüşlü Rahip Mouret’si, Zola’nın akıl almaz bir ayrıntı zenginliğiyle betimlediği o yeşil bahçede yalnızca Serge’dir, çırılçıplak bir insandır.Zola’nın en üslupçu ve sembolik romanlarından biri olarak görülen Rahip Mouret’nin Günahı’nı, değerli Zola çevirmeni Hamdi Varoğlu’nun lezzetli Türkçesinden okuyacaksınız.