Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır, güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi. Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Acaba “insan” denince hatırlanıyor muyuz?
Sevgili dost ile başlayıp, 61 mektuptan oluşan faklı bir kitap türü. Aslında okurken sıkılmış olsam da geçen gün YouTube kanalında bir arkadaşın seslendirmesine denk gelip dinledim. O kadar tatlı seslendirmiş ki tüm kitabı, şiir tarzındaydı.. pek sevdim.
Kitap bittikten sonra mektup yazmak istiyorsun kendine, bazen de gideceğini bilmediğin adreslere. Yazdırma hissi uyandırması güzel bir etki bence.
Sevgili dost, bu kıtabı okursan birşey kazanmazsın, okumasan da birşey kaybetmezsin, fakat herşeye rağmen okumak güzel şey sevgili dost :)