Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır, güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi. Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Acaba “insan” denince hatırlanıyor muyuz?
Sevgili Dost, İnsan değişmedi; vicdanıyla tutkuları arasında bocalayıp duruyor. Tutkularına esir düştüğü zamanlarda bile, kendisini rahatlatacak nedenler ve yöntemler bulmakta zorlanmıyor. İşte hile! İşte çürümüş ağ! İşte Cumartesi Balıkları! Yazarın ilk okuduğum kitabı. 61 mektuptan oluşuyor ve her mektubunda insana hayatı sorgulatan, düşüncelere daldıran kalbe dokunacak anlamlı satırlar var. Okuyucu ile konuşur nitelikte çok akıcı harika bir eser . Yazarın bundan sonra ki kitaplarını okumam için güzel bir başlangıç oldu diyelim.Sevgiyle kitapla kalın🥰📚📚
Sevgili Dost, Kim kazandı Atom bombasını Hiroşima’ya atan mı Everest’in tepesine ilk kez varan mı Doksanıncı dakikada maçı alan mı Diriler mi, ölüler mi Çobanlar mı, sürüler mi Efendiler mi, köleler mi Kim kazandı
Sevgili Dost, Herkes kaybetti. Ölüm kazandı. Mezar taşlarına: “Huve’l-Bâki” kazındı.
Sevgili dost ile başlayıp, 61 mektuptan oluşan faklı bir kitap türü. Aslında okurken sıkılmış olsam da geçen gün YouTube kanalında bir arkadaşın seslendirmesine denk gelip dinledim. O kadar tatlı seslendirmiş ki tüm kitabı, şiir tarzındaydı.. pek sevdim.
Kitap bittikten sonra mektup yazmak istiyorsun kendine, bazen de gideceğini bilmediğin adreslere. Yazdırma hissi uyandırması güzel bir etki bence.
Sevgili dost, bu kıtabı okursan birşey kazanmazsın, okumasan da birşey kaybetmezsin, fakat herşeye rağmen okumak güzel şey sevgili dost :)