Kabına sığmayan bir aşık, Bir şeyda bülbül, Ateş yuvasında bir semender, Bir vîrane gönül, Çokluktan cüda Hazîne-i esrar-ı Huda Aşkın sırr-ı meali, İrfanı alî, Hazret-i Osman Kemalî…
1862’de Erzurum’da doğup 8 Ocak 1954’te İstanbul’da vuslat eden bu büyük gönül, Bayramî Melamîliği’ne mensuptur. Tarîkat silsilesi Seyyid Abdülkadir-i Belhî, Seyyid Bekrü’r-Reşad Efendi vasıtasıyla Hamza Balî’ye, oradan da Hacı Bayram-ı Velî’ye uzanır. Nakşibendî-Alevî silsilesi ise Seyyid Abdülkadir-i Belhî’nin babası Süleyman Belhî Efendi vasıtasıyla Bahaeddîn Nakşibend Hazretlerine bağlanır. Onun üçüncü bir silsilesi de Melamî pîri Muhammed Nûrü’l-Arabî’ye dayanmaktadır.
Aşk Sızıntıları Osman Kemalî Hazretleri’nin yirmi yaşlarından itibaren söylemeye başladığı eldeki doksan dokuz şiirinin bir araya getirilmesiyle kisveye bürünmüş ve üç defa yayınlanmıştır (İstanbul 1947, 1957, 1977). İlahî bir cezbeyle, aşk ve irfanla söylenen bu şiirler elinizdeki eserde günümüz insanının anlayabileceği bir sadeleştirme ve kısmen şerh diyebileceğimiz anekdotlarla okunması ve anlaşılması kolay hale getirilmiştir.
Aşk Sızıntıları Şerhi “Ateş yuvasındaki bir semender”den ateş almak isteyen gönlü köze düşmüş mecnûnlara hitap etmektedir. Bu eser bir aşk çığlığıdır. O çığlığı duyacak gönül kulağına sahip olmayanların bu eseri okumasına izin de yoktur lüzûm da!