Kim söylemiş beni, Süheylâ’ya vurulmuşum diye? Kim görmüş, ama kim, Eleni’yi öptüğümü, Yüksekkaldırım’da, güpegündüz? Melâhat’i almışım da sonra Alemdar’a gitmişim, öyle mi? Onu sonra anlatırım, fakat Kimin bacağını sıkmışım tramvayda? Gûya bir de Galata’ya dadanmışız; Kafaları çekip çekip Orada alıyormuşuz soluğu; Geç bunları, anam babam, geç! Geç bunları bir kalem; Bilirim ben yaptığımı.
Ya o, Muallâ’yı sandala atıp, Ruhumda hicranın’ı söyletme hikâyesi?