Odysseia, Homeros tarafından söylendiğine inanılan iki önemli Yunan destanından biridir. Bir ölçüde İlyada’nın devamı niteliğindedir ve bu iki destan birlikte, Batı edebiyatında önemli bir yere sahiptir. M.Ö 8. yüzyılda Anadolu’nun sahillerinde İyonya’da söylenildiğine inanılmaktadır. Birçok araştırmacı bu destanın sözlü geleneğe uygun şekilde düzenlendiğini ve okunmaktan daha çok söylenmesinin ve dinlenmesinin amaçlandığını düşünmektedir. Odysseia’nın en etkileyici özellikleri arasında olayların düz bir çizgi biçiminde gelişmemesi, kadınların ve kölelerin olayların gelişimi üzerinde, savaşan erkeklerin yanı sıra etkili olmaları bulunmaktadır. Dünyanın en önemli edebiyat eserlerinden biri olduğu kabul edilen Odysseia Destanı, esas olarak Odysseus adlı Yunan kahramanını ve onun Troya’nın düşüşünden sonra eve dönüş yolculuğunu ele almaktadır. On yıl süren Troya Savaşı’ndan sonra Odysseus’un evine dönmesi için bir on yılın daha geçmesi gerekmiştir. Bu yirmi yıllık süre içinde Odysseus’un öldüğüne inanılmış ve karısı Penelopeia ve oğlu Telemakhos, Penelopeia ile evlenmek isteyen bir grup küstah taliple uğraşmak zorunda kalmıştır.