Rüyaların, aynı anda birçok kişi tarafından, insanın göremediği ama yakınında hissettiği birçok kişi tarafından görülmesi mümkün mü?
Bir din tarihçisi olarak tanınmış olan Mircea Eliade, bilimsel çalışmalarının gölgesinde kalmış birçok edebi eserin de yazarıdır. Matmazel Christina için şöyle diyor: "Bu roman genç bir kadının aşk hikâyesi. Fantastik türündeki ilk çalışmam olan kitapta Rumen folklorunun, 1880`lerde büyük şair Eminescu`nun da ilgisini çekmiş bir temasını ele almak istedim... Gündelik tasalarına dalmış oldukça sıradan kişiler bir an gelir, başlarından alışılmadık, anlaşılmaz maceraların geçtiği hem garip hem de tanıdık bir dünyaya sürüklendiklerini fark ederler... Mucize, ancak onu bir mucize olarak görmeye hazırlıklı olanlara görünür, diğerleri için görünür değildir, o yüzden de yoktur; aslında nesnelerin ve günlük olayların içinde gizlenir."
Mircea Eliade (Bükreş, 1907; Chicago, 1986) geleneksel ve çağdaş toplumlarda kutsallığın kendini gösterme biçimleri üzerine yaptığı çalışmalarla tanınmış bir din tarihçisidir. Bükreş Üniversitesi’nde gördüğü felsefe eğitiminden sonra 1928-31 yılları arasında Kalküta Üniversitesi’nde Sanskritçe ve Hint felsefesi eğitimi yapmıştır. Himalayalar’daki bir Ashram’da altı ay inzivaya çekildikten sonra Romanya’ya dönmüş ve hazırladığı “Yoga: Hint Mistisizminin Kökenleri Üzerine Bir Deneme” adlı tezle 1933’te felsefe doktoru olmuştur.
Rumence, İngilizce ve Fransızca dillerinde yazmış olan Eliade’ın 50’yi aşkın kitabı vardır. Dinler tarihi üzerine yayımlanan birçok çalışması arasında, Le Mythe de l’Éternel Retour (1949; Sonsuz Dönüş Mitosu), Le Chamanisme et les techniques archaïques de l’extase (1951; Samanlık ve Vecdin Eski Teknikleri) ve Le Sacré et Le Profane (1956; Kutsal ve Dünyevi) sayılabilir.