Krishnamurti’nin Not Defteri ilk kez 1976 yýlýnda yayýmlandýðýnda Krishnamurti’nin kendi algýlarýný, deneyimlerini ve bilinç durumlarýndaki deðiþiklikleri aktardýðý, spritüel açýdan son derece özgün bir belgesel olarak kabul gördü. Bir çeþit günce sayýlabilecek bu eser, yaþamýn günlük gidiþatýyla pek ilgilenmezken dahi doðada olup bitenlerin oldukça farkýnda olma durumunu ilk elden anlatýyor.
*Bu kitabý seyahat ederken bir günlük olarak yazdým, yayýnlanmasý için yazmamýþtým. Benim ‘süreç’ dediðim, dünyada olmanýn bana yaþattýðý hisleri, tümüyle huzur içinde olmayý ve çatýþmadan uzak olduðum dönemi anlattým. Bu sadece zaman zaman oluyor ve açýkçasý bunu tecrübe etmemiþ birine bunlarý açýklamak imkânsýz. Fakat gerçek acýyý ve yüksek bilinçle birbirini tamamlayan hisleri kelimelere dökmeye çalýþtým. Bu romantik bir þekilde planlanmadý; belli bir tarzda disiplinli ve sakin bir yaþam sürerseniz, bir tür enerji yayarsýnýz –bu bilimsel bir gerçektir– ve bu beyninizin mekanik olmayan parçasýný etkiler. Böylece yeni bir boyuta geçersiniz. Fiziksel organizmanýn bununla tanýþma yeteneði yoktur ve bu yüzden acý çekersiniz. Herkesin buna eriþmeye çalýþmasýný tavsiye etmiyorum. Ancak kiþisel bir seviyede neler olduðunu bilmek için düþüncelerimi ve fikirlerimi takip edenlere faydalý olabilir.*