İnsanların egemenliğine boyun eğmek zorunda kalan diğer türler, Tricholtvaltların demir yumruğu altında karanlık günler yaşamaktadır. İnsanların küçümsemelerine, Grunların zorbalıklarına rağmen unutulup gitmekte olan kültürlerini yaşamak için çaba gösteren türler, yoksulluğu ve köleliği kader olarak kabullenmek zorunda kalırlar.
Kara günlerin birinde kara bulutlarının arasından sızıp gelen küçük bir ışık huzmesi onlara umut olur. Kara Balçık Ezgisi, çok uzaklardan onlara Kızıl Gezegenlerin Islıkçalan Rüzgârlarından karanlığa mahkûm edilmişlere gelecekten muştular fısıldar.
Vgomaların kutsal şarkısıdır Kara Balçık Ezgisi. Evrenin sonsuz boşluğu onlar için yaşam ve ölümün sahnesidir. Işık ve karanlık bir aradadır. Hem dosttur hem düşman. Biri olmadan diğerinin de bir anlamı yoktur.
Eser ıslıkçalanlar güneşin ışıklarına
Karanlık koşar aydınlığın arkasına
Hem sever hem nefret ederler birbirlerinden
Oysa ikisi de dayanamaz birbirinin yokluğuna
Hayat… Ölüm… Dost…
Ozan’ın ağzından tüm evrene yayıldı bu ezgi. Karanlığın kalbinde parlayacak ışığın müjdecisi olacaktı.
Yılların ve saklanmış tecrübelerin bir hazine kutusu gibi açığa çıktığı kayıp yıldızlar atlası… bugünkü dünyadan sıkılıp soluğu sonsuz evrende almak isteyen herkesi muhteşem bir macera bekliyor emeğine sonsuz saygıyla…
Kayıp Yıldızlar Atlası. Mahir Sular'ın kaleminden enfes bir bilimkurgu serisi. Her bölümü ayrı heyecan verici bir hikâye. Akıcı bir üslubu bizi sıkılmadan kitabın sonuna götürüyor. Bilimkurgu sevenler için kesinlikle okunması gereken bir kitap
Tek amacın elde ettiklerini korumaktır. işte biz insanları evrenin sahibi yapan şey budur. merhametsizliktir. merhametli olsak zaten kimse bizim kölemiz olmazdı kimse bize hizmet etmezdi biz de herkes gibi herhangi bir gezegende çiftçi olarak kalırdık
Başkalarının gözyaşıyla mutlu olmaya çalışanlar başkalarının emeklerini hayallerini çalıp bununla övünenler için kurulmuş bu düzenin içinde bizler onurumuzla ayakta kalacağız umutsuz değiliz ve olmayacağız