Kaybolan Bağlar

(7 kişi)
Kitabı değerlendirin

1

Takip

2

Beğeni

3

Okuma

356

İzlenme

Tanıtım Yazısı
“Ben kendi hayatımda depresyon hakkında iki hikâyeye inanmıştım. Hayatımın ilk on sekiz yılında bunun ‘tamamen kafamın içinde’ olduğunu düşünmüştüm – yani gerçek değildi, hayaldi, sahteydi, şımarıklıktı, utanç vericiydi, zayıflıktı. Sonraki on üç yılda ise yine ‘tamamen kafamın içinde’ olduğuna inanmıştım ama bu defa çok farklı bir şekilde: Beyindeki bir arızadan kaynaklanıyordu. Ama bu hikâyelerin ikisinin de doğru olmadığını öğrenecektim. Depresyon ve kaygının bu kadar yükselişte olmasının öncelikli sebebi kafamızın içinde değildi. Ben bu sebebin büyük ölçüde etrafımızdaki dünyada ve o dünyada nasıl yaşadığımızda yattığını keşfettim.”Kaybolan Bağlar, gazeteci yazar Johann Hari’nin kendisinin de uzun yıllar mücadele ettiği depresyonun altında yatan nedenleri ve olası çözümlerini bulmak üzere çıktığı yolculuğun hikâyesini anlatıyor. Şahsi olduğu kadar toplumsal da olan, deneyimler kadar bilimsel olgu ve araştırmalara da dayanan bu hikâye, mutsuzluğumuzu kanıksamak ve ilaçlar yoluyla bastırmaya çalışmak yerine daha kalıcı, daha sağaltıcı çözümlere yönelebileceğimizi gösteriyor.“Depresyon ve kaygının nedenlerine ilişkin okuma yapmanın ilk bakışta göz korkutucu geldiğini biliyorum, zira bu nedenler kültürümüzün derinliklerine kadar uzanıyor. Benim de gözüm korkuyordu. Ama yolculuğuma devam ettikçe diğer tarafta yatanın ne olduğunu fark ettim: gerçek çözümler. Bunlar pek çoğumuzda işe yaramayan o kimyasal antidepresanlara benzemiyor. Satın aldığınız ya da yuttuğunuz şeyler değiller. Ama ıstırabımızdan gerçek bir çıkış yolunun başlangıç noktasını oluşturuyor olabilirler.”
Yayınevi: Metis Yayınları
ISBN: 9786053161639
Sayfa: 368s.
Kapak: Ciltsiz
Tarih: 2024
Kağıt Tipi: 2. Hamur

Topluluk Puanları (7)

5.0

43% (3)

4.0

14% (1)

3.0

14% (1)

1.0

14% (1)

0.0

14% (1)

İncelemeler ve Alıntılar
Kaybolan Bağlar kitabı hakkında sen ne düşünüyorsun?
#Soru - @mervekaba
Alıntı
1 ay
Depresyonun da bir tür yas olduğunu fark ettim - ihtiyaç duyduğumuz ama sahip olmadığımız tüm o bağlar için tutulan bir yas.
368'in 313. sayfasında
Kaybolan Bağlar
Johann Hari - Metis Yayınları - 2024
#Alıntı - @mervekaba
Alıntı
1 ay
Depresyon bir nevi sınırlanmış bilinçdir.
368'in 286. sayfasında
Kaybolan Bağlar
Johann Hari - Metis Yayınları - 2024
#Alıntı - @mervekaba
Alıntı
1 ay
Egonuz sizin bir parçanız. Bütününüz değil.
368'in 285. sayfasında
Kaybolan Bağlar
Johann Hari - Metis Yayınları - 2024
#İnceleme - @huriyecap
İnceleme
1 ay
kaybolan bağlar/ acı yaşanmalı
Johann Hari, Britanyalı yazar ve gazeteci.
Depresyonun gerçek nedenleri ve beklenmedik çözümlerine dair derinlemesine araştırmalar yaparak okuyucusuna 361 sayfalık bir argüman sunuyor. Yazarın daha önce "Çalınan Dikkat" isimli diğer kitabını da okumuştum ve oldukça başarılı bulmuştum.

Johann Hari kitabın önsözünde, yediği bir elmanın kimsayal ilaçlar nedeniyle hastalanmasına neden olduğunu, bulantı ve kusma şikayetleriyle bir kaç gün hastanede yatarak tedavi sürecinin bir soru ile hayatını nasıl etkilediğine dair hikâyesiyle bizleri karşılıyor.
Doktorunun ona "bulantına ihtiyacın var" sözleri bir mesaj niteliğindeydi.
Bu mesaj, depresyon ve kaygının gerçek nedenine ve oradan dönüş yolunu nasıl bulabileceğimize uzanan yolculuğa yön veriyordu.

Yazar önce kendi hayatını anlatarak bu kimyasal ilaçlarla tanışma hikâyesini paylaşıyor bizlerle. "Depresyonla ilgisi olmayan dürtülerim olmuştu hep" sözleri, kitabın ilerleyen sayfalarında yazarın özel hayatına dair ipucu da vermektedir ayrıca.

Araştırmalarına dayanarak depresyonda artışa yol açan her şey kaygıda da artış yaratıyor, kaygıda artışa yol açan herşey de depresyonda artış yaratıyordu. Yani birbirleriyle bağlantılı bu iki duygu durumunun tek başına değerlendirilmediğini söylüyordu.
Serotonin ve dopamin gibi bu ilaçları alan insanların tek ortak noktası, ilaçların işe yaradığı inancıydı.

Beni en etkileyen bölümlerden biri "yas istisnası" bölümüydü. Yas döneminin ilaçlarla tedavi edilmesinin insanın özünü yadsımak anlamına geldiğini şu örnekle aktarıyordu. Hastalardan birinin kızı, parktan kaçırılıp diri diri yakılmış. Bu anneye olayın üstünden yıllar geçtikten sonra hâlâ ıstırap çekiyor diye akıl sağlığında bir sorun olduğunu nasıl söyleriz. Oysa DSM (Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı)'de yazılı olan bu. Yas acısının akıl dışı şöyle dursun zorunlu olduğu, annenin ise; onun ölümünü atlatmak istemiyorum ki sözleri bu sürece destek veriyordu.

Yoksulluk içinde yaşayan insanların depresyona girme ihtimalinin daha yüksek olduğu, fakir bir mahallede yaşayan, köpegi ölen, çocuğu hapse giren, kocasına şizofren tanısı konan, yalnız yaşayan kadınları da hesaba katınca ortalamaya bakıldığı zaman daha uzun vadede strese maruz kalmalarından kaynaklı olduğu söz konusuydu.

İlaçların bu kadar kolay verilmeden önce "hayatında neler oluyor? Canını yakan, değiştirmek isteyebileceğin bir şey var mı?" soruları sorulmuş olsaydı belki de çok daha farklı ilerlerdi süreç.

Toplarlayacak olursak ki hiç de kısa tutulacak gibi değil bu kitap, hepimizin bulantıya ihtiyacı var. Çektiğimiz acıya ihtiyacımız var. Bu mesajı ilaç alarak görmezden gelemeyiz.

Kaybolan Bağlar
Johann Hari - Metis Yayınları - 2024
#Alıntı - @huriyecap
Alıntı
1 ay
Kusursuz bir ahiret hayatını sevdiğin insanlarla sürekli birlikte olmak olarak hayal ediyorsan, neden bugün hâlâ hayattayken sevdiğin insanlarla tam anlamıyla birlikte olmayı tercih etmeyesin? Neden başka şeylerle oyalanmak ister ki insan?
368'in 228. sayfasında
Kaybolan Bağlar
Johann Hari - Metis Yayınları - 2024
#Yaşam - @huriyecap
Alıntı
1 ay
Savaşçıyım ben. Kendimi iyi hissediyorum.
368'in 216. sayfasında
Kaybolan Bağlar
Johann Hari - Metis Yayınları - 2024
#Soru - @huriyecap
Alıntı
1 ay
F. Kennedy şöyle demişti:
"Kendinize ülkem benim için ne yapabilir diye değil, ben ülkem için ne yapabilirim diye sorun."
368'in 181. sayfasında
Kaybolan Bağlar
Johann Hari - Metis Yayınları - 2024
#Alıntı - @huriyecap
Alıntı
1 ay
Depresyonun söz konusu nedenleri hakkında düşünmektense insanlara ilaç veriyoruz ve "ilaçlar bir sanayi haline geldi".
368'in 171. sayfasında
Kaybolan Bağlar
Johann Hari - Metis Yayınları - 2024
#Alıntı - @huriyecap
Alıntı
1 ay
Sadece Batı dünyasının mı?
İnsanlar birbirlerine bakışlarıyla selam verip kapılarını kapatıyor. Bağlantısızlık Batı dünyasının tamamına yayılmış durumda.
368'in 113. sayfasında
Kaybolan Bağlar
Johann Hari - Metis Yayınları - 2024
#Alıntı - @huriyecap
Alıntı
1 ay

Derin bir yalnızlık, tanımadığınız birinden yumruk yemek kadar stres yaratıyor gibiydi.
368'in 94. sayfasında
Kaybolan Bağlar
Johann Hari - Metis Yayınları - 2024