Tamamı üç ciltten oluşan İstanbul Spor Kulüpleri Tarihi bu alanda önemli bir boşluğu dolduruyor. Okuyucuya müthiş bir araştırmayla birlikte çok eski zamanlarda yaşanan anıları da ulaştırıyor. İstanbul’un hâlâ devam eden o çok sesliliğine, çok renkliliğine atıfta bulunuyor. Ve o canım formaların parıldayan renklerinin hikâyesiyle buluşturuyor.Birinci ciltte hemen hiç tanımadığımız kulüpler var. İstanbul’un kozmopolit renklerinin kurdukları ilk dönem kulüpleri... Elpis, Makabi, Pera, Teutonia... Bu kulüpler ki öyle pek de aşina olmadığımız sporlar yapıyorlar; ragbi, kriket hatta beyzbol... İkinci cilt en heyecanlısı... Şehrin üç büyük efendisini oldukça geniş kapsamlı ve detaylı bir biçimde anlatan bu ciltte merak edilen pek çok sorunun da cevabı var. Mesela “Cim Bom Bom” ne demek, “Kanarya” nereden geliyor, ya “Kara Kartal”?..Üçüncü ciltte ise İstanbul’un paha biçilmez kıymetteki kulüpleri var. Bazıları şimdilerde maalesef çok popüler değil fakat bir vakitler sahalarda, meydanlarda fırtınalar estirirlerdi: Altınordu, Vefa, Süleymaniye... Bazıları ise hâlâ dimdik ayakta: Karagümrük, Kasımpaşa, Dârüşşafaka... Ayrıca semtlerin göz bebekleri olan kulüpler de bu son ciltte: Kadırga, Hasköy, Arnavutköy, Davutpaşa, Topkapı, Hilâl ve daha niceleri...Mehmet Yüce imzalı İstanbul Spor Kulüpleri Tarihi, harikulâde ve pek çoğu ilk defa yayımlanan fotoğraflar eşliğinde sizleri 1847’den alıp günümüze kadar getiren sıra dışı bir yolculuğa çıkarıyor. Spor, kulüp ve sosyal tarih yolculuğuna, İstanbul’un sporla yoğrulmuş insanlarının “insana dair” öykülerini okumaya davet ediyor…