Amaçlanan islami hayatı canlandırmak için ekonomiyi; faiz ve sakıncalı muamelelerden temizlemeye ve İslami Bankalarını faizli bankaların yerine koymaya davet etmenin zaruri bir iş haline gelmesinde şaşılacak bir durum yoktur. Bu bizim İslam`ın her alanı için yapmış olduğumuz davetin bir parçasıdır.
Ekonomistlerin, siyasetçilerin ve hukukçuların birçoğu bankasız ekonomi olmaz, faizsiz banka olmaz, bu durum dünyanın bir gerçeğidir, bizim bu gerçekle birlikte yürümemiz ve ona boyun eğmemiz gerekir diyerek ya bu davetin karşısında durmaktadırlar ya da en azından bu daveti ütopik arzuların ve gerçekleşmeyecek hayallerin bir türü olarak görmektedirler. Bu durum (onların) batı medeniyetinin önündeki kişisel yenilgilerinin sonuçlarındandır. Öyle ki onların bir kısmı bizim kalkınmamızın tek yolunun batı medeniyetinin tamamını, olduğu gibi, iyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla, beğenileniyle beğenilmeyeniyle almaktan geçtiğini vurgulamaktadırlar.