Namık Kemal`in 1876 yılında yayınlanan İntibah, "Sergüzeşt-i Ali Bey" adıyla da bilinir.
Ali Bey, varlıklı bir ailenin tek çocuğu olmasıyla birlikte, iyi bir eğitim almıştır. Tanıştığı bir gezi esnasında aşık olduğu Mahpeyker, Abdullah Efendi ile birlikte dost hayatı yaşayan, Ali Bey`e münasip olmayan bir kadındır.
Ali Bey`in annesi, Mahpeyker`i uygun bulmadığı için evlerine Dilaşup adında bir cariyeyi alır fakat Ali Bey`i kararından döndüremez.
Ali Bey, Mahpeyker ve Dilaşup arasında geçen bu heyecan dolu aşk macerası, akıcı bir üslupla kaleme alınmış ve Türk Klasikleri arasındaki yerini almıştır.
Ali bey, Mahpeyker ve Dilaşub. Kitabın ana karakterleri bu üç isim ve bunlar arasında geçen mevzuları konu alıyor. Ali bey iyi bir ailede yetişmiş, terbiyeli, saygılı tam bir İstanbul beyefendisi. Birgün arkadaşlarıyla eğlenmeye gittiği yerde Mahpeyker ile tanışır ve ona fena derecede aşık olur.. Mahpeyker de Ali beye aşık olur fakat kimliğini Ali beyden gizler. Çünkü kötü yola düşmüş bir kadındır. Zaman sonra Ali bey gerçekleri öğrenip, Mahpeyker'i terk eder.
Ali bey'in annesi oğlunu bu durumdan kurtarmak için güzeller güzeli ve tam bir hanımefendi olan Dilaşub'u cariye olarak evlerine alır. Ali bey Dilaşub'a gönlünü kaptırır. Mahpeyker'e bir mektup gönderir. Mektubunda "ben gönlümü koyacağım namuslu bir yürek buldum" sözleri Mahpeyker'i fazlasıyla gücendirir. Ve böylece intikam çanları çalmaya başlar.
Eserin güzelliğine hayran kalmamak elde değil. Anlatım, heyecan, akıcılık hepsi şahane.