Troya kenti sağlam surların içinde çok güzel bir kent... Zenginliği, binaların güzelliği ile denizlerin ötesinde bile bilinen bir kent... Yüzlerce kez kuşatılmış ancak kimse Troya’yı ele geçirememişti. Halkı gururlu, kimseye boyun eğmez. Sarayları, tapınakları altınlarla, mücevherlerle süslüdür. Herkesin gözü de Troya kentinin üstünde... Troya kralı Priamos’un on dokuz çocuğu vardı. Karısı Hekabe yirminci çocuğa hamile kaldı. Hekabe, çocuğunun doğumunun yaklaştığı günlerden bir gece bir rüya gördü. Rüyasında; karnından alevler fışkırdı, alevler kısa zamanda Troya’nın surlarını sardı, kısa zamanda Troya’yı yakıp küle çevirdi.