Yazgının güldürmediği kişiler, içlerinde bir yerlerde, kendilerini sorumlu tutmaktan geri duramaz.
En iyi eseri olmasını istediği ve ölmeden önce üzerinde çalışmaya devam ettiği bu romanda Camus, aslında kendi çocukluğundan hareketle, Jacques Cormery adlı yoksul ve öksüz bir çocuğun yaşamındaki görüntüleri, sesleri, dokuları bir araya getirerek, Cezayir varoşlarında annesiyle birlikte sürdürdüğü sıradan hayatı ve yitirmiş olduğu babasını aramaya koyuluşunu anlatır.
Elyazmaları, Camus’nün ölümüne yol açan araba kazasının enkazında keşfedildikten otuz beş yıl sonra, kızı Catherine’in çabalarıyla yayımlanan İlk Adam, tamamlanmamış bir otobiyografik başyapıt.
“İlk Adam, Camus’nün yazdığı muhtemelen en içten ve en duygusal kitap…”