Ülfet meselenin vahametini anladı. Hemen bir çarşafa bürünerek Pakize ile beraber konaktan çıktı. Anası bu türlü gelişinden şüphelendi. Endişeli bir surette yüzüne baktı. Mesele anlaşılınca:
-Burada otur! Canları isterse... Diyerek endişesini, melalini, hicabını giderdi. Şimdi Pakize’ye:
-Kızım bana benziyor mu? Diye sorsa alacağı cevap:
-Tıpkı! Kelimesi idi.
Filhakika Ülfet tıpkı annesi gibi bu hayatı ölünceye kadar terk edemedi. O da en sonra bir iskerlet ihtiyarlığında da bir hamamcı hanım oldu kaldı.