Hepimiz *daha doğru yaşamaya* çalışıyoruz. Sürekli öğrenme peşindeyiz ama gittikçe genişleyen bilgi havuzundan çoğu zaman doğruları seçemiyoruz. Uzmanlar da sıklıkla görüş ayrılığına düşüyorlar. Konu *insan* iken, bilim de bu kadar açık ve net bir araçken bu kadar anlaşmazlık nereden geliyor?
Elinizdeki kitap, bir üçlemenin ikinci kitabıdır. İnsanın Fabrika Ayarları serisi bir bütün olarak insanlığın gereklerini İFA edebilmek için, bilimsel gerçeklere farklı bir çerçeve öneriyor. İnsanın Fabrika Ayarları, kendinizi başka bir bakış açısından bir kez daha anlamaya davet ediyor.
• İnsan neden bu kadar çıplak ve aciz?
• Bedensel ihtiyaçları karşılanan insan neden mutlu olamıyor?
• Yüz yıl önceki insanların bilmediği bunca yeni *ölüm nedeni* nereden çıktı?
• Neden hareketsiz kalınca hastalanıyoruz?
• Fazla yemek bize neden iyi gelmiyor?
• Yalnız kalınca neden erken ölüyoruz?
• Bedenin stres tepkileri, tüm hayvanların hayatta kalmasına yardımcı olurken, bizi neden bu kadar yoruyor hatta hasta edip öldürebiliyor?
• Sınırlarını aşamayan, zihnini ve bedenini zorlamayan insanlar neden bunalıma giriyor?
• Yaratılışımıza uygun bir yaşam kurmak ve bunu sürekli hale getirmek bu kadar zor mu?
Bu kitap, bu ve benzeri soruların cevaplarını vermekten ziyade kendiniz için en doğru cevapları bizzat sizin bulabilmeniz için yazıldı.
Ahlak kelimesi Arapçadaki 'halk'tan yani 'yapılış-yaratılış' anlamındaki kökten türemiştir. 'Davranış biçimi ve alışkanlık' anlamlarını da içerir. Tüm canlıların 'evrimsel yaratılışlarından gelen bir davranış kalıbı kümesi, bir tabiatı vardır.
Besin almaya, barınaklara veya güvende olmaya nasıl ihtiyaç duyarsak diğer insanlarla ilişki kurmaya, onlarla duygularımızı ve yaşamımızı paylaşmaya da o kadar derin ihtiyaç duyarız..