Kur’ân’ın doğru anlaşılması, inmiş olduğu sahanın iyi bilinmesini zorunlu kılmaktadır. Zira Kur’ân ilk etapta belirli bir tarihe ve topluma seslendiği için hayat bulduğu dönemin tanınması önemli bir husustur. Bunun için de ilk muhatapların inanç, ibadet, fikir ve kültürel durumlarının bilinerek Kur’ân’ın ve olayların gerçekleştiği zeminin anlaşılması gerekir. Çünkü Kur’ân indirildiği toplumun problemlerini çözmüş, inanç dünyalarını ıslah etmiş ve tevhid merkezli bir hayat sunmuştur. Dolayısıyla câhiliye Araplarının dini durumlarını açıklayan “hums” kavramı bilinmeden ilk dönemin doğru bir şekilde tahlil edilmesi zordur. Bu sebeple tez çalışmamızda öncelikli olarak hums kavramının ne olduğuna, inanç ve ibadet noktasında toplumu ne ölçüde etkilediğine dair cevaplar aradık.