Henüz vakit varken, gülüm, Paris yanıp yıkılmadan, Henüz vakit varken, gülüm, Yüreğim dalındayken henüz, Ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri Volter Rıhtımı’nda dayayıp seni duvara Öpmeliyim ağzından Sonra dönüp yüzümüzü Notrdam’a Çiçeğini seyretmeliyiz onun, Birden bana sarılmalısın, gülüm, Korkudan, hayretten, sevinçten Ve de sessiz sessiz ağlamalısın, Yıldızlar da çiselemeli İncecikten bir yağmurla karışarak.
Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak. bu kadar mavi. bu kadar geniş olduğuna şaşarak. kımıldanmadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben... Bahtiyarım...
Kapıları çalan benimnkapıları birer birer. Gözünüze görünememngöze görünmez ölüler. nHiroşima'da ölelinoluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar. nSaçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu. nBenim sizden kendim içinnhiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez kinkağıt gibi yanan çocuk. nÇalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesinnşeker de yiyebilsinler.
YASAMAK SAKAYA GELMEZ, BÜYÜK BİR CİDDİYETLE YASAYACAKSINnBİR SİNCAP GİBİ MESELA, YANI, YASAMIN DIŞINDA VE ÖTESİNDE HİÇBİR ŞEY BEKLEMEDENnYANI, BÜTÜN İŞİN GÜCÜN YASAMAK OLACAK. nYAŞAMAYI CİDDİYE ALACAKSIN, YANI, O DERECEDE, ÖYLESİNE Kİ, MESELA, KOLLARIN BAĞLI ARKADAN, SIRTIN DUVARDA, YAHUT, KOCAMAN GÖZLÜKLERİN, BEYAZ GÖMLEĞİNLE BİR LABORATUARDAnİNSANLAR İÇİN ÖLEBİLECEKSİN, HEM DE YÜZÜNÜ BİLE GÖRMEDİĞİN İNSANLAR İÇİN, HEM DE HİÇ KİMSE SENİ BUNA ZORLAMAMIŞKEN, HEM DE EN GÜZEL, EN GERÇEK ŞEYİN YASAMAK OLDUĞUNU BİLDİĞİN HALDE. nYANI, ÖYLESİNE CİDDİYE ALACAKSIN Kİ YASAMAYI, YETMİŞİNDE BİLE, MESELA, ZEYTİN DİKECEKSİN, HEM DE ÖYLE ÇOCUKLARA FALAN KALIR DİYE DEĞİL, ÖLMEKTEN KORKTUĞUN HALDE ÖLÜME İNANMADIĞIN İÇİN, YASAMAK, YANİ AĞIR BASTIĞINDAN.