İslâmî ilimlerin tekvin ve tedvin dönemlerinde yetişen Muhasibî’nin iki yüze yakın eser verdiği söylense de bunlardan günümüze ulaşanların sayısı ne yazık ki sadece yirmi sekiz kadardır. Hayatı hakkında sınırlı bilgiye sahip olduğumuz müellifin elinizdeki eseri birçok kimse tarafından bir tür otobiyografi olarak değerlendirilmiş, hatta İmam Gazalî’nin el-Münkız isimli otobiyografik eserine, Muhâsibî’nin bu eserinin numune teşkil ettiği söylenmiştir. Ancak eserin tam olarak bu çerçevede değerlendirilmesi abartılı gibi görünmektedir. Zira müellif bu eserinde, otobiyografi niteliğinde değerlendirilebilecek çok kısa ve çok müphem birkaç ifade kullanmış, eserin geri kalan büyük kısmını ahlakî öğütler vermeye ayırmıştır. Çok yönlü ilmî ve irfanî kişiliği ile çağını aşmış büyük âlimlerden olan Muhâsibî, bu eserinde özellikle dünyaya fazlaca meyledip ahireti ve dini ihmal etme durumunu çeşitli veçheleri ile ele almakta, tasavvufa özgü lirik bir üslupla, oldukça etkileyici öğütler vermektedir.