İbn Arabî, en çok eser telif etmiş, en çok tartışılmış, eserlerine en çok şerh yazılmış ve kendisinden sonraki nesilleri en çok etkilemiş bir alim ve ariftir. Onun Fütûhât’taki “Bütün bu eserleri telif ederken, müellif olmak, eser yazmak gibi bir amaç gütmedim; sadece kalbimi sıkıştıran bir ilhamı aktarmak zorundaydım” sözünü dikkate aldığımızda, bir irfan ve hikmet hazinesi olan eserlerinin nazarî düşüncelerden ziyade kalbî ilhamlar ihtiva ettiğini anlarız.
Kitâbu’l-Ma‘rifet adlı eseri de bu muhtevada olup, Fütûhât’ta ele aldığı pek çok konuyu burada hulâsa eder. 295 meselenin ele alındığı eserde, zâhir-bâtın, vahdet ve kesret, nûr-zulmet, tecellî, tenzîh-teşbîh, kalb, velâyet, a‘yân-ı sâbite, müşâhade, şeriat, hakikat, celâl, cemâl, ulûhiyet, rubûbiyyet, ubûdiyyet, tevhîd, kaza-kader, rü’yet gibi nazarî tasavvufun pek çok konularına özlü bir şekilde temas edilmiştir.
Günümüz İnsanına Fusûsu’l-Hikem, Günümüz İnsanına İnsân-ı Kâmil adlı çalışmalarından sonra Hamza Kılıç, İbn Arabî’nin bu önemli eserini de günümüz insanı için hazırlamıştır. Kılıç bu eseri, Hüseyin Şemsi Ergüneş Efendi’nin tercümesinden günümüz insanının anlayacağı dile uyarlamış, böylece kitap herkesin okuyup anlayabileceği bir dil ve üsluba kavuşmuştur.
Özellikle tasavvufa ilgi duyan okuyucuların, bu eserde İbn Arabî’nin düşüncelerinin özetini bulacağını ve bu yönüyle kitabın, İbn Arabî külliyatı için bir rehber niteliğinde olduğunu söyleyebiliriz.