Sabahattin Ali’nin öykülerinde aşk ve ölüm yan yanadır. Sadece öykülerinde mi? Kuyucaklı Yusuf’un sonunu düşünün, Kürk Mantolu Madonna’yı ya da… Bu eserlerde aşkın çıkmaz sokaklarında ölümle karşı karşıya gelir Sabahattin Ali’nin karakterleri. Bu derlemede yer alan öykülerin ekserisinde aşk, ölüm getiriyor. Gramofon Avrat, Sabahattin Ali’nin 1927-1946 yılları arasında aşkı nasıl ele aldığını ortaya koymakla kalmıyor, yazarın aşka bakışının, aşkı tasvir edişinin ne denli bütün ve özgün olduğunu da kanıtlıyor.
*Yakıcı, kavurucu bir aşktı bu; beni deliye çeviren, geceleri sabahlara kadar sokaklarda dolaştıran bir aşk. Fakat onu bu hâle sokan biraz da bendim. Aşkla tehlikeli bir oyuncak gibi oynamak istiyordum.*
Bizim Hikâye, Osmanlı’dan günümüze edebiyatımızda öykünün izini süren, öykücülüğümüzü var etmiş, geliştirmiş yazarların eserleri arasından en güzellerini, en başarılılarını, en önemlilerini belirli bir tematik bütünlük gözeterek ortaya koyan, 1850’lerden 1950’lere kadar bir asırlık öykücülüğümüzün verimlerini bir araya getiren bir kitap dizisi.
Bizim Hikâye dizisiyle birlikte, hem öykücülüğümüze dair bütünlüklü bir söz söylemek hem de yeni öykücüler keşfetmek üzere farklı yolculuklara yelken açıyoruz.