Öyle ya,su aziz,kutsal şey! Ekmek kıskanılır, su kıskanılmaz .
Koşmacasına yarış, yenmecesine güreş , ağaçlar arasında saklambaç, köşe kapmaca, uçurtma tutma, el ele kol kola, ağızlarda haralop, şaralop macun çevirme, şekerci horozunu fesinin ibiğine takıp çırpma çırpına ötme, taş atma, takla kılma, omuza binme...
Derken yine bizim kalfanın sesi:
Haydi toplanın... Gidiyoruz!
İşte bu geri dönüş çok üzücüydü.Hepimizin yüzü al al, burun, dudak çevreleri pis, eller kir içinde . Özellikle pantolon,şalvar diz yerleri yemyeşil. Ezik büzük feslerden pek çoğu püskülsüz.