Edebiyatımızın ilk psikolojik romanı kabul edilen Eylül, sembolik mânâda biyolojik olarak yaz başlarını, duygusal olarak da Eylül ayını yaşayan Necip ile Suad`ın ruhlarının derinliklerine yapılan bir yolculuktur. "Ateş gibi bir nehir akıyordu, o ruhla ruhum arasında" şeklinde özetlenebilecek romandaki aşkı, yazarının anlatımına en sadık şekilde sadeleştirdik. İstanbul`un gerçek mekânlarında geçen roman evlilik, sadakat, aile ve arkadaşlık ilişkilerine hiç zarar vermeden yaşanan ölümüne bir aşkın romanıdır.