Efe kendisini başarısız hisseden bir çocuktur. Bunu, okuluna gelen bir yazarın söyleşisinde bütün arkadaşları önünde itiraf edecek kadar da cesurdur. Efe, yazarın sözünü ettiği “Merak Kuşu”nu yakalar ve peşinden gider.
Hep çok meşgul olan ailesiyle birlikte çıktığı tatil, her birinin hayatında farklı bir yolculuğa dönüşür. Efe, doğayla ve tarihle iç içe geçen gezi boyunca kendisini arkeolog, filozof, ressam, çiftçi, heykeltıraş... neler neler olarak düşünmez ki! Efe günlük tutmayı da seviyor, tabii günlük deyince aklınıza hemen kalem defter gelmesin, Efe’nin günlüğü bir ses kayıt cihazı ve her gününü konuşarak kaydediyor.
Efe bu dopdolu gezisi boyunca arkeoloji, felsefe, tarih, doğayla ilgili öyle şeyler öğrenir ki bakalım bütün bunları günlüğüne nasıl kaydedecek!
Filiz Özdem, Efe’nin Beklenmedik Maceraları’nda okumayı yazmayı sevmeyen bir çocuğun hayatındaki çarpıcı değişimi ve “kendi olmayı” keşiflerle dolu bir hikâyeyle anlatıyor...
“Sevgili Ses Kayıt Cihazı! Günlük tutuyor olsam Sevgili Günlük diye başlayacaktım, ama bir cihazla konuşunca böyle oluyor...”