Efendimiz`in(sav) "Ümmetin Emini" buyurduğu, Hz. Ömer`in(ra) "Yaşıyor olsaydı, halife tayin ederdim." dediği bu kutlu sahâbe, teslimiyet ve emniyet denince akla gelen ilk isimlerdendir. Kendisi iman yolunun yolcusu olunca baba Abdullah küfürde inat etmiş ve Bedir’de inkar cephesinin saflarına katılmıştır. O gün baba ile oğul birbirlerine kılıç sallamışlar ve Ebû Ubeyde(ra) iman yolunda babasını öldürmek zorunda kalmıştır. O, bu hareketi ile cahiliye insanın çok değer verdiği asabiyet bağını ayaklar altına almış ve İslâm’ın her şeyden yüce olduğunu kanıtlamıştır.
Ebû Ubeyde(ra) Kudüs’ü fetheden komutandır ve Hz. Ömer(ra) Kudüs’ün anahtarlarını almak için oraya gittiğinde onun çadırına girmiş, gördüğü manzara karşısında gözyaşlarını tutamayarak: “Ey kardeşim! Dünya seni hiç değiştiremedi ve değiştiremeyecek. Sen dünyanın değiştiremediği adamsın.” demiştir. Çünkü üç kıtaya yayılmış İslâm ordularının genel komutanının çadırında sadece bir tane keçeden döşek vardır.
Bizlerin değişen gündemlerle sürekli ruh hali değişiyor. Ama insanları ve dünyayı değiştirmek için Ebû Ubeyde(ra) gibi dünyanın değiştiremediği biri olmak gerekiyor.