Bir gün bu romanların yazarı onların aslında birbirinin devamı olduğunu hissediyor ve hepsini bir arada yeniden yazmaya karar veriyor.
Romanlar, kişiler, olaylar, hikayeler değişiyor, bir arada olunca.
Bir başka okuma, başka bir edebiyat macerası.
Dolu Ağız, romanın ikinci cildinde sorun şu: Karanlık bir hekimin diktiği ağız bir daha o suçları işleyebilecek mi?
İlk cilt, Yedinci, kara film yönetmenlerini bir askeri darbe sonrasında yabancı bir ülkede bir kütüphaneden kurtuluş için birbirlerine hikayeler anlatmalarıyla başlıyor.
Yeni Sevgili. Her karmaşık ve imkansız aşkın arkasında ruhun karanlık yanlarının olduğunu itiraf etmeye yanaştırıyor yazarını.
“Ağzımı diktirmek için başvurduğum azılı katiller, rastladığım belalı serseriler de bir hekimin ölümüne mal olan kutsal görevi yerine getirmekte tereddüt etmeselerdi, şu anda burada sizinle konuşuyor olmazdım.
Şimdi düşünüyorum da onların tereddüt etmeleri, beni sadece bir cinayete sürüklemedi; zaten her kim olursa olsun insanların belirli bir gayretin üstüne çıkmaktan yoksun yaratılmış olduklarını biliyor olmam beni aynı zamanda başkalarının felaketlerine karşı duyarsız kıldı." Dolu Ağız