"Direniş Öyküleri" biten bir süreci anlatmak niyetiyle değil, büyük bir dalgaya bir damla katabilmek amacıyla oluşturuldu.
"Direniş Öyküleri"nde yedi ayrı kentten, on sekiz yazar bir araya geldi. Her biri kendi kentinin izlerini taşıyor. Her bir öykü Gezi`deki gibi, kendi içinde özgünlüğünü, bütünlüğünü koruyan bir farklılığın sesi oluyor. Bu ses, kimi zaman ölen çocuklara, kimi zaman mutsuz, kıyıda kalmış bir insana, revirdeki sağlık görevlisine, kimi zaman bir LGBT bireyine, kimi zaman parkta yatan evsiz bir çocuğa, dışarı çıkamayan bir hastaya, eve sıkıştırılmış bir kadına, kimi zaman da katledilen Kürtlere ait. Bu kitaptaki öykülerin, tüm sesleri taşıdığını iddia etmek mümkün değilse de çeşitliliğin Gezi`yle koşut olduğu rahatlıkla söylenebilir.