Dinin kökenlerini mesele edinen Batılı kaynakların büyük kısmı verilerini `ilk insan` topluluklarının analizinden edindi. Ancak böylesi bir arayışın başlangıç noktasını `ilkel dinler` olarak belirlemek önemli sorunlar ortaya çıkardı. Zira ilkel dinlerin dahi geç kaldığı bir kaynaktan bahsediyoruz artık:
Olasılıkla insanın insan olmadan önceki zaman dilimlerinden... Bir hayvan gibi olduğu, bir hayvan gibi yaşadığı, elbette doğayı tüketmediği medeniyet öncesi dönemlerden.
Dini düşüncenin karanlık yolculuğunda hayvana rastlamak birçok şeyi değiştirebilir. Böyle olunca hayvanın Tanrısallığı ve Tanrısal gücü adına en olgunlaşmış sembol olarak Şa- man`ın analizini gerçekleştirmeden çok az ilerleyebiliriz. Yine ancak bu sayede `dinsel sapkınlıkların tarihini` doğru biçimde anlayabiliriz. Çünkü o aynı zamanda, ortak dinden gelenlerin katledilme tarihinin gizli sebebidir.
Şamandan gnostiklere, Alevilere, simyacılara, Kabalacılara uzanan gizli yolun dinamiklerinin deşifresi bu kitabın ana amacını oluşturuyor. Elbette Şeytan, cin ve cadı gibi imgelerin modern dünya ile muteber düşünme sistematiğinden dışlanan sihirsel düşünüşün Şaman`ı besleyen kaynaktan türeyişine ilişkin analizler de...