Marx, tarihsel materyalizim perspektifinden bakarak toplumdaki radikal değişimlerin ekonomi temelli olduğunu belirterek insanlık tarihini sınıf savaşımları tarihi olarak görmüştür. Bu şekilde görmesinin en önemli nedenlerinden biri geçmişten günümüze kadar gelen süreçte ezilen ve ezen sınıf kavramlarının mevcudiyetir. Gerçektende Marx’ın bu görüşüne göre özgür insan- köle, patrisyen ile pleb, lonca ustası ile kalfa ve günümüzde ise proletarya ve burjuva sınıfı olmak üzere tarih boyunca bu iki sınıf yani ezilen ile ezen sınıfın sürekli bir şekilde birbirlerine üstünlük kurmaya çalıştıklarını görmekteyiz. Marx’a göre üretim araçlarının mülkiyeti hangi sınıfa ait ise temel yapıyı belirleyeceğini ve iktidara sahip olacağını belirtmiştir. Marx ve Engels`in çalışmalarında, bir hukuk felsefesi inşa etme çabası olmadığı gibi, hukukun sistemli ve bütünsel bir çözümlemesi bulunmamaktadır. Ayrıca, kapitalizmi aşma sürecinde veya aşmış olan bir toplumsal yapıda nasıl bir hukuk oluşacağına veya oluşup oluşmayacağına ilişkin de yeterli açıklık yoktur. Hukuk söz konusu olduğunda Marksizmin temel uğraşı hukuksal dünya anlayışının eleştirisidir.