Cinler, Rus toplumunu bekleyen çalkantıları seneler öncesinden sezebilmiş Dostoyevski’nin, gerçek bir olaydan esinlenerek kaleme aldığı siyasi romanıdır. Bir taşra gölünde, infaz edilmiş bir adamın cesedi bulunur. Bu genç adamın öldürülme nedeninin uzaklaştığı devrimci örgütten ayrılmak istemesi olduğu sonradan anlaşılır. Dostoyevski’nin 1869’da gerçekleşen bu olaydan esinlenerek yazdığı Cinler’de, Çar’ı devirmeyi ve devleti ele geçirmeyi amaçlayan bir siyasi örgütün içindeki aydınların, sosyalistlerin, anarşistlerin, tanrıtanımazların resmini çizer. 19. yüzyıl sonu Rusyası’nı kasıp kavuran şiddet çığırtkanlığına karşı bir haykırış niteliğinde olan bu başyapıt en iyi siyasi romanlardan biri olarak kabul edilmektedir.
“Dostoyevski’nin Cinler’i devrimci bir komplodan esinlenerek yazılmış en iyi romanlardan biri.”